top of page

Güncel Åžiirler

9 EYLÜL

 

Ä°zmir yakar diyorlar

     yalan mı?

AÅŸktan yanarken

      Ä°zmirli Ä°zmir’e

eza,

hatta cezadır

       Ä°zmir kimilerine.

Yoksa,

neden atlasın Yunanlı

Mustafa diye

         sahile çarpan denize?

buzlu rakıyı doldurduk Ege’den

yanına serpiştirdik

        sarı leblebiyi sevdadan

Onunla beraber olmak

         ister gönül

rakı sadece bahane.

Ä°çmemiz bundandır iÅŸte,

onunla beraber

bakmak için

         Konak’dan enginlere.

İlk kez ona kaldırıp kadehini

sonra fırlatıp kırarsın

son kaleden

         dökülenlerle beraber denize.

 

UÄŸur VÄ°DÄ°NLÄ°    9 Eylül 2018

 

KONAK’TA 9 EYLÜL

 

Aman ha dikkat et,

yoksa Islak üniformanla

       veda edersin güneÅŸli hayallerine.

Burası Konak, burası Alsancak

buradan tek çıkış

       hiç inÅŸa edilmemiÅŸ bir iskele.

Ayaklarımızdan biri Ege’deyken

rakı da içebiliriz karşılıklı

ama bil ki gerekmedik

       savaşı çekmez gönlümüz.

Beklemeyi de biliriz biz,

ne kadar zayıf düÅŸürse de bir illet

zaaf deÄŸildir bekleyebilmek;

düÅŸmanını affetse de

        haini affetmez asla bu millet.

Bugün 9 Eylül,

güneÅŸ kaçmasından deÄŸil buÄŸusu

tutunmaya çalıştık

        bir jetin kanadına.

Gözlerimiz kıpkırmızı

ellerimiz ise bembeyaz

Sahi,

sallanan eller mi uçurur bu jetleri

yoksa alkıştan mıdır motorları?

Göklerin terzisi midir onlar,

yoksa uçakla mı biçerler

        bu ulusun elbisesini?

 

UçtuÄŸu yerde gözü olanın

Başına yıkarlar cihanı,

Jetlerinin kuyruklarında kararırken güneÅŸ

Mavi atlası bulut bulut

keser göklerin efeleri.

 

Bu aksam 9 Eylul…

Yanıyordu coşkudan İzmir

Hey yüzbaşım hey!..

Yalniz degilsin artik,

bu gece seninle beraber uçtuk

Izmir'in özgür göklerinde.    UÄŸur VÄ°DÄ°NLÄ° 9 Eylül 2018

GÜNEÅž GÄ°BÄ°

 

GüneÅŸle kalkar

güneÅŸ gibi

       büyük devrimciler.

Su uyur düÅŸman uyumaz

onlar hiç düÅŸmez

      gaflet uykularına.

Ä°ÅŸte böyle taşınır

Ata’nın emaneti

Ä°ÅŸte böyle giyilir

korkmadan ateÅŸten gömlek.

Erken kalkın dostlar

Hem de çok erken

Selamlamak için

      en büyük lideri

Ellerinde kızılı var bağımsızlığın

bayrak gibi al,

erken kalkın bugün,

çok erken dostlar.

KARSIKÄ° EV

 

Lodosu döktüm ellerime

yer gök kıpkırmızı.

AlabildiÄŸine göz kırpsa da sema

     sokaÄŸa atamam kendimi.

Neredeyse bir ÅŸiÅŸe

şarap sonrasydı

bir kar tanesi kadar

uyuşmuş bacaklarımın

ergen çocuklar gibi

     direnmesi dimağıma

Eskiden olsa

kıvrılıverirdim yumuşak yatağıma.

Artık öyle deÄŸil,

uykusuzluk ömür boyu

      nice yazlardan sonra.

Gecenin baÄŸrına doÄŸru sürünürken

Adeta bir arpa boyu

      kaldı adımlarım.

Sanki,

hiç ulaÅŸamayacakmışım gibi

uzanmaya çalışmak

ve ha bire umut etmek

Işığın yandığını düÅŸlerken

       karşıki evden.

ÇAMUR

 

Gözlerimden korkarım

kaderim olur

    diye gördüklerim.

Bıkkınlık geldi artık

Aynada yansımasızlardan

    güneÅŸte gölgesizlerden.

Ellerim yetmiyor

    kapatmaya kulaklarımı

ayaklarımın altındayken

Vıcık vıcık

KalleÅŸ çamuru

   sahtekarlığın ve riyakarlığın.

​

BÄ°R DAMLA ÜZÜNTÜ

 

Bir elimdeki

Bir damla üzüntüsü

Çok daha ağır

DiÄŸer elimdeki

avuç dolusu

tüm güzelliklerinden

katre katre satılan vatanımın.

YANNMAK

 

Kimine gül,

kimine de odunu 

           düÅŸer gülün.

YaÅŸa her günü

          yüreÄŸin kadar büyük,

ya da öl her gece

          derin uykularda.

Bir elinde mutluluÄŸun çapası

         cehennem ateÅŸinde dövülmüÅŸ,

diğerinde de benliğinin şeytanı

         cennetten kovulmuÅŸ,

Neye niyet

ve kime kısmet,

seçimleriyle yaratır

        kaderini  insan...  

USTA

 

Bilimden bize ne?

Lüküs arabaralara selam

Yere batsın teknoloji

Dudaktan ahizeye tüm kelam.

Demokrasi mi dediniz?

Peh peh peh

Ya insan hakları

Vah vah vah

Güçlüyüz ya biz

Amerika’ya tehdit,

Avrupa’ya posta,

Kontrolsüz güç, güç deÄŸildir

aman ha dikkat et usta.

MAÅžALLAH

 

Bugün,

aklını kiraya  vermiÅŸin biri :

Elhamdülillah

neyimiz eksik,

her ÅŸeyimiz var dedi bana.”

DoÄŸru dedim ve sordum :

İitibarsızlık,

sahtekarlık

ve kanunsuzluk da dahil mi var olana

yoksa

var olan mı geliyor tüm bunlardan?

YUMUK

​

Yumuk ellerinde

mavi düÅŸleri tutar

vahÅŸetten

umarsızlıktan

denize düÅŸmüÅŸ

Kara gözlü çocuklar.    

TAKALAR

 

Aklımın özgür takaları

    açılamıyorlar

        engin denizlere.

Ah o bitmeyen

    mırıltıları

        kanadı kırık martılarımın

Ateşlere yanıyor

    birinde gam varken

         diÄŸerinde isyanı tutan ellerim.

Bir bakmışsın canın çıkmış,

çok ayrı mı düÅŸer sence

    iki dudak arasında yaÅŸamaktan?

Böyledir geceleri yurdumun

    kasveti dudak uçuklatır bazen

         yine de dilimde ah vatanım.

Kulaklarımda Vardar ovası

   sevdası kendinden büyük

         sığmaz yüreÄŸime.

Vay benim dertli pınarlarım

   neye yarar sanki

         özgürce içemedikten sonra.

Gaflet midir yapılan sadece

    Yoksa eyyamcılığı mı kefaretin

         Seni bekleyen tek yer aÄŸlama duvarı.

Pek bi adil düzenmiÅŸ yahu

Hani bilirim adalet yoktur ama

Suç da suçluya ÅŸikayet edilir mi hiç?

Her insan layığını bulur

    her toplum da hak ettiÄŸi gibi

          yönetilirmiÅŸ meÄŸer.

Tarık'a  (TArık Akan için)

 

Ansızın çakıverdi

bir büyük ÅŸimÅŸek,

ve bir ayrılık daha...

ışık ışık,

damla damla

dökülüyor ellerimden

sevgilerim

kahkahalarım

ve gençliÄŸim.

10 KASIM

​

​

"AÄŸlama çocuk!.." dedi bana.
Başım önde
kaçamak bakıverdim ki 
     buÄŸulanmış masmavi.
Bilmiyorum bana mı 
daha çok üzüldü
     yoksa emeklerine mi bu ülke için?

"Hiç güldüremediler mi seni çocuk?” diye sordu.
“Yoksa…yoksa
hala örseleyenler mi var 
     benim güzel vatanımı?”

Daha çok aÄŸladım.
Utandım.
“Utanma çocuk!..” dedi
     “Vatan için aÄŸlamak ayıp deÄŸildir.”

Sustu bir süre.
Martılar uçuyordu gözlerinde.
Kıyamadı…
Ama ben anladım.
Ak daÄŸlarda yankılanırdı 
Söyleyebilseydi eÄŸer sözleri :
"Ben ağlayın diye değil
sahip çıkın diye
      emanet ettim size Cumhuriyeti!"

Haksız mı?
Biricik yavrun 
mezarının başında
yıkılmış halde yardım istese
ve başaramadım,
     ne yaptıysam olmadı dese?

Dese ki :
“Yetersizlere emanet edip durdum
kanla kazanılmış 
topraklarımın idaresini,

aklımı kiraya vermeyi seçerek
baÅŸkalarının kötü niyetlerine
     heba ettim geleceÄŸimi.” dese

Ne yaparsın, söyle?

Adaletin terazisinde 
paralanmaz mı gümüÅŸ kanatları
     beyaz güvercinlerin?
Mihenk taşı kırılmaz mı,
nerede kalır erdemleri
    evrensel deÄŸerlerin?

Ä°ÅŸte yazıyordu yine baÅŸ öÄŸretmen,
ama buruk bu kez…
Hoyratça katledilmiÅŸ 
aÄŸaçlardan kalemini batırarak
kurumaya yüz tutan 
Türkiye’min ırmaklarına
çölleÅŸtirilmiÅŸ ovalarına,
    Ä°thal samanlara…
Ä°nsanlık tarihinin beÅŸiÄŸi Anadolu’mu
üç kuruÅŸluk çakma tohumlara 
mahkum edenlere,
mülkünü
    beÅŸ paralık çıkarlara satanlara.

“Ak kaşık deÄŸildir hiç kimse,
çünkü yaÅŸayan hata yapar yaÅŸadıkça :
Kızdığı ÅŸeyler kadar küçükken
     büyüktür hata yaptığı ÅŸey kadar insan.
Kötü niyetlidir ya da aptal
Ä°ÅŸ yerine hataya bakan ;
su katılmamış alçaktır
ölmüÅŸ bir insanın ardından
      fütursuzca konuÅŸan.”

“Ben, size hep akıl ve bilim yolunu önerdim :
Akıl, irfanın oltası ; bilim ise refahın sultasıdır.
Ä°nsanoÄŸlu, evreni anlayabildiÄŸi ölçüde anlayacaktır kendini :
Çünkü, insan iki kulağının arasındaki mesafe kadarıyla tanımlar evreni.
      Umutsuzluk aptalların iÅŸidir, zeka ise yaratır geleceÄŸi.
Yatağın sıcaklığına kanma, ayaÄŸa kalk 
ve çalıştır bedenini.
Unutma!.. Senin adına hiç kimse bir ÅŸey yapmaz,
rehavete kapılma elde ettiklerinden

     sen yaratabilirsin seni.
Ve son olarak,
kendi aklını kullanmayanlar, 
baÅŸkalarının akıllarının kölesi olurlar; 
üretmeyi bilmeyen milletler
        üretenlerin ürettikleri deÄŸerlerin altında kalırlar.”

Bugün 10 Kasım…
Sevdamız yeniden yeÅŸerir bugün.
KeÅŸke olabilseydi ama
kelimeler büyük deÄŸil
        minnetim kadar.

Bugün 10 Kasım…
Sevmek için anlamak
anlamak için de bilmek gerekir derler.
Zekanın varlığı uyumu kadardır evrene,
Aklın belirtisi ise ortaya konan yaratıcı çözümde
Olmayanı eleştirmek beyhude
        ancak salaklar gölgesinde yaÅŸadığı aÄŸaca kast eder.

Bugün 10 Kasım
Atatürk bir çınardır : 
Her kolunda ayrı devrim,
köklerinde ulusun geleceÄŸi yatar.
Kıymetini bilmezlere inat
        O çınarı her gün sevgi ve özenle sulayanlar var.         

 

 

ÖLÜM

​

Böyledir iÅŸte
bu dünyanın iÅŸleri,
yolun bittiÄŸi yere kadar sürer
     sevinçler, üzüntüler ve umutlar.
YaÅŸanan saniyelerin

kasap çengeline asarlarken

çöreklenen acıyı,

geçmiÅŸin naftalinli anıları

kuzey rüzgarları olur

senin için sana üzülür

      seni geçmiÅŸe uÄŸurlayanlar.

Belki…
belki sevinenler de olur bu gidiÅŸe
fark etmez, 
nasıl olsa hiç bilemeyeceksin.
Böyledir iÅŸte bu dünya,
böyle bir maskeli balodur yaÅŸam.
Akılları kabullenemez bir türlü 
öyle gibi görünseler de
ölümü öldürmek isterler
     seni gömerken zihinlerinde.
Gidilecek yolları varken hala
daha çok da umutları
     bekler önlerinde.
Ä°ÅŸte bu yüzdendir 
kazmayı küreÄŸi bir kenara atmaları
ve tekrar dönmeleri 
     iÅŸlerine güçlerine.
Gün gelir adın hiç anılmaz olur
Seni uÄŸurlayanları da 
emanet ettiklerinde
     tüm hatıralarıyla geçmiÅŸe.

ŞİİR YAZMAK

​

En çok ÅŸiir yazmayı seviyorum ben…
Bu şiir denen meret masrafsız
hem elektrik, su da istemez,
hatta kağıtlar bile gereksiz.
Kalemimi nereye koydum kim bilir?
Gözlüklerimi bulmak için 
gözlük gerekiyor artık.
Aman sen de!..
çok umurumdaydı sanki…

Ä°nsan yazabiliyor,
eÄŸer
Biraz tutku,
Sorgulayan bir beyin,
Azıcık ifade gücü,
yaşanmış yıllar,
yazdıklarınla uğraşan bir karın
     ve sana ÅŸimdiyi gösteren bir kızın varsa…
Yeter ki korkmadan atıver
kitaplar dolusu cümleleri
      zamanın kıyma makinasına.

bottom of page